Sinema

Analog Korku: Nostaljik ve Ürpertici

Bol örnekli Analog Korku incelemesi. Konu korku filmleri veya içerikleri olunca insanlar ikiye ayrılırlar: ya çok severiz ya da nefret ederiz. Ancak biliriz ki insanın doğasında korkuya karşı bir sempati vardır.

Teknolojinin gelişimi bizleri her konuda daha iyisini ve daha yenisini istemeye itse de, çoğumuz eskilere özlem duyarız. O eski Walkman’leri, kasetleri, tüplü televizyonları gördüğümüzde bile bazen tebessüm ederiz. Antika sevdamız da sadece bir ilgi olmaktan çıkıp, farklı alanların “alt türü” (subgenre) haline gelmiş durumda. Bunun gördüğüm en güzel örneği de sosyal medyada (özellikle Youtube’da) viral olan Analog Korku dalıydı. Gelin, konunun derinliklerine inelim ve Analog Korku’nun ne olduğunu inceleyelim.

İlham Kaynağı: “Found Footage”

Analog Korku türü, aslında “Buluntu Film” asıl adıyla (Found Footage) türünün bir dalıdır.

Buluntu Film genellikle deneyseldir; bir kurgunun tamamının veya en can alıcı kısmının kayda alınmış gibi sunulduğu bir türdür. Çoğunlukla bu kayıtlar kaybolmuş, (veya kasıtlı olarak gizli tutulup) sonradan bulunmuş gibi izleyiciye sunulur. Genellikle amatör bir çekim tarzını esas alır yahut haber, belgesel tarzı kesitleri de içerir.

Gerçek olayları konu alan bir senaryo için Found Footage yöntemi, akla gelecek en iyi ve basit yöntemlerden biri sayılabilir. Herhangi bir telefon kamerası bile çekim için yeterli olabiliyor ve çok tanınmayan veya sektöre yeni atılan oyuncuların seçilmesi, yapım maliyetinin de düşük olmasını sağlıyor. Pazarlama teknikleri de doğru kullanıldığında, The Blair Witch Projectte olduğu gibi güzel başarılar elde edilebilir. Şahsen, bu tarz filmleri güzel kılan şey de çekimlerin ve tepkilerin “doğal”, haliyle de gerçekçi görünmesi.

Found Footage türüne bir örnek daha verecek olursak, kültleşmiş Paranormal Activity serisini söylemeden geçemem. Bilmeyenler için, serinin geneli birçok ailenin ve yakınlarının Tobi (Asmodeus) olarak anılan bir iblis tarafından gözetlenip rahatsız edilmesini konu alıyor. Tüm bu olaylar da güvenlik kameraları, gece görüşlü kameralar gibi birçok kayıt cihazı ile çekiliyor.

Temel bilgileri edindiğimize göre, artık asıl konumuza geçebiliriz.

Analog Korku Nedir?

Buluntu Film’in bir türü olduğunu öğrendiğimiz Analog Korku, 2010 yılının sonlarında İnternet serileri ve hikayeleriyle ortaya çıkmış; çoğunlukla düşük grafiklerin kullanıldığı, 1960 ve 70’lerin teknolojisinden etkilenen bir korku alt dalı. “Analog” ismini almasının sebebi, kurgularda bu yıllarda kullanılan medya estetiğinin (VHS kasetleri, radyo anonsları, karlı televizyon görüntüleri vb.) kullanılması. Bu tür sadece kısa film sektöründe değil, oyun sektöründe de sıklıkla kullanılıyor. (örn. Assessment Examination, Who’s Lila?)

Found Footage ile arasındaki temel farklardan biri, kurguda çok az yahut hiç karakter bulundurmaması. Ayrıca içerikler aynı şekilde kamera kayıtları veya haber yayınları şeklinde olsa da, bizim “jumpscare” dediğimiz aniden korkutan görüntülerin karşımıza çıkması yerine; işlenen konu daha soğukkanlı bir anlatımla paylaşılır ve psikolojik olarak korkuyu tetikleyen unsurların (tanımlanamayan organizmalar, durumsal krizler, bilinmezlik vb.) kullanılması daha çok göze çarpar. Anormal durum ve varlıklar “yeni normaller” gibi gösterilir, izleyicilerde güvensizlik ve dehşet duygusunun tetiklenmesini sağlamak bu yüzden kolaydır.

Kayıtlar bozulmuş yahut kesilmiş şekildedir, acil durum yayınları ve reklamlar gibi gerçekçiliği arttıran formatlar yaygın şekilde kullanılır. Konu işlenişinde de genellikle her şeyin gayet sıradan başlayıp, aşama aşama garipleştiği görülür.

Sinemada henüz örnekleriyle karşılaşmasak da Youtube’da kısa film örneklerinin bulunduğunu söylemiştim, karşıma çıkan ilk video The Mandela Catalog olmuştu.

The Mandela Catalog, Alex Kister isimli 19 yaşındaki amatör bir film yapımcısının kısa film serisi. (Bu seriden esinlenerek yapılmış olan bir oyun da var: Mandela Invasion.) 3 sezondan oluşan serinin “ilk kasedinde” tanımlanamayan tehlikeli bir organizmaların varlığından söz ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri Zamansal Olgular Departmanı’nın -kurgusal bir kurum- acil durum yayını ile öğreniyoruz ki bu organizmalara “Alternate” (varyant, değişke) deniyor ve vatandaşlara silah bulundurup evlerinde kilitli kalmaları öneriliyor. Sonrasında bir Alternate’in varlığının nasıl anlaşılacağından bahsediliyor:

“Eğer sizinle birebir aynı görünen ya da biyolojik olarak imkansız niteliklere sahip bir şahıs görürseniz, kaçın ve saklanın. Eğer biri evinize girerse, saklanın ve herhangi bir iletişimden kaçının. Alternateler herhangi bir kurbandan yararlanmak için psikolojik savaş biçimleri kullanırlar ve eğer karşılaşılırsa yok etmeniz şiddetle tavsiye edilir.”

Seriyi izlemek isterseniz, ilk içeriğe buradan ulaşabilirsiniz. Alex Kister’ın kanalında serinin tamamı mevcut. Tabiki de tek bir örnek yetmez: Five Nights At Freddy’s oyun serisinden esinlenilerek yapılmış The Walten Files serisi, The Backrooms, GEMINI HOME ENTERTAINMENT serisi, BLUE_CHANNEL: THALASIN gibi daha pek çok başarılı içerik de Youtube’da izlenmeyi bekliyor. Umuyorum ki bu türden yerli içerikler de görürüz.

Bu tarz içeriklerde kasıtlı olarak kullanılan ve değinmek istediğim bir terim daha var:

Tekinsiz Vadi (Uncanny Valley)

Önerilen bazı videoları izlerken hissedebileceğiniz bir duygu karmaşasının adı olan “Tekinsiz Vadi”, insana çok benzeyen ancak insan olmadığını, yapay bir forma sahip olduğunu belirli özelliklerinden fark ettiğimiz varlıkları görünce içimizde oluşan o nahoş, korkuyla karışık tiksinti haline deniyor. İnsansı bir robot, bir palyaço veya bir animasyon karakteri bu hisleri tetikleyebilir. 1970 yılında Masahiro Mori adlı bir robotbilimci tarafından ortaya atılan bu teorinin bir de şeması var, “vadi” kelimesinin sebebi de bize huzursuzluk veren görüntülerin grafiğin çukur kısmında bulunması. Beynimiz tam olarak tanımlayamadığı şeylerle karşılaştığında, psikolojik olarak rahatsızlık duyarız. Buna ilginç bir örnek de ilk Shrek filmindeki Fiona karakteri olabilir. İlk gösterimlerinde Prenses Fiona’nın görünümü ve hareketleri, izleyen çocuklarda korku hissi uyandırdığı için animasyonun tekrar düzenlenmesi gerekmiş.

Okurken eğlendiğinizi umarak, Analog Korku yazımı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.

Beyza SOYUDEMİR

İlginizi Çekebilir:

Netflix Dizisi 1899 “Beyin Denizlerden Daha Derindir”

Paylaş
Fikir ile Gelecek

Recent Posts

Deja Vu Nedir, Neden Deja Vu Yaşarız?

Deja Vu: Gerçeklikteki Gizemli Yansımalar Bir yerde, bir olayda veya bir konuşmada, birdenbire geçmişten tanıdık…

6 gün ago

Güneş Tanrısı Helios Oğlu Phateon ve Güneş Arabası

Güneş Tanrısı Helios, atlı arabası ile geceden gündüze yolculuk yaparken büyüyen oğlu Phaeton hazin sonu…

1 ay ago

Ülkemize ve Dünyaya Yaptıklarıyla İz Bırakmış 10 Türk Kadını

Güçlü bir toplumun temelini atan, özverili çalışmalarıyla tarih boyunca iz bırakan Türk kadını ve onların…

2 ay ago

Kadınların İsyanı: 8 Mart Nedir, 8 Mart’ın Kökeni?

Kadınların güçlü bir şekilde isyan ettiği tarih olan 8 Mart, dünya genelinde kutlanan ve kadın…

2 ay ago

Türkiye’nin En Büyük Kariyer Fuarı: MARMARAKAF

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda ilki 2019 yılında, üniversiteler, kamu-özel sektör kurumları ve meslek odalarının…

2 ay ago

Türkiye’nin İlk Uzay Yolculuğu

Türkiye'nin İlk Uzay Yolculuğu başladı. Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi kapsamında ilk Türk astronotu…

3 ay ago